Prof. Dr. Süerdem: Klima hastalığına ev ortamında yakalanma riski daha azdır

Genellikle yaz mevsiminde görülen halk ortasında klima hastalığı olarak bilinen lejyoner hastalığına dikkat çeken Göğüs Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Mecit Süerdem, “Lejyoner hastalığının kaynağı insan üretimi soğutma ve sıcak su sistemleridir. Hastalığa bağlı bakteri ekseriyetle oteller, hastaneler, huzurevleri yahut ofis klima sistemlerinde ve havalandırma sistemlerinde çoğalabilir. Klima hastalığına mesken ortamında yakalanma riski yok denecek kadar azdır ve ayrıyeten hastalık şahıstan bireye temas yolu ile bulaşmaz” dedi.

Klima hastalığı konusunda açıklamalarda bulunan VM Medikal Park Maltepe Hastanesi Göğüs Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Mecit Süerdem, klima hastalığının ‘Legionella pneumophila’ bakterisinin neden olduğu bir enfeksiyon hastalığı olduğunu belirterek “Legionella bakterisi ekseriyetle ırmaklar, akarsular ve göller başta olmak üzere tüm tatlı su ortamlarında bulunmaktadır. Doğal su ekosistemleri hastalık yahut salgın kaynağı değildir. Lejyoner hastalığının kaynağı insan imali soğutma ve sıcak su sistemleridir. Bakteri oteller, hastaneler, huzurevleri yahut ofis klima sistemlerinde ve havalandırma sistemlerinde çoğalabilir” diye konuştu.

“KİŞİDEN BİREYE TEMAS YOLUYLA BULAŞMAZ”

Klima hastalığının temas yoluyla bulaşmadığını tabir eden Prof. Dr. Süerdem, “Klima hastalığı, insan üretimi soğutma ve sıcak su sistemleri ortamlarında havada asılı duran ve içinde bakterilerin bulunduğu su buharı damlacıklarının solunması vasıtasıyla insanlara bulaşır. Kontamine suların bulunduğu sauna, hamam yahut kaplıca havuzu üzere sıcak sulardan çıkan buhar damlacıklarının solunması da hastalığa neden olabilir. Bir başka hastalık kaynağı da dekoratif yahut serinletme gayeli su fıskiyelerinin kullanıldığı ortamlardır. Klima hastalığına mesken ortamında yakalanma riski yok denecek kadar azdır ve ayrıyeten hastalık şahıstan bireye temas yolu ile bulaşmaz” sözlerini kullandı.

“ATEŞ VE HALSİZLİK GÖRÜLEBİLİR”

Klima hastalığının belirtilerine de değinen Prof. Dr. Süerdem şu bilgileri paylaştı:

“Hastalık belirtileri bulaş olduktan 2-10 gün ortasında bir müddette ortaya çıkar. Hastalık evvel grip üzere kas ağrıları ile başlar. Sonra ekseriyetle 40 derece üzerine çıkan ateş, titreme krizleri, halsizlik, baş ağrısı ve daha sonraki süreçte de öksürük ve bazen kanlı olabilen balgam çıkarma başlar. Görülebilecek öteki belirtiler, nefes darlığı, nefes almada zorlanma, göğüs ağrıları, kusma, ishal, mide bulantısı, şuur bulanıklığı ve ajitasyonlardır.”

“TEDAVİYE BAŞLANMADIĞI TAKDİRDE ZATÜRREYE DÖNÜŞEBİLİR”

Hastalığın yalnızca grip belirtileri ile seyreden hafif formuna Pontiac ateşi ismi verildiğini söyleyen Prof. Dr. Süerdem, “Tedaviye başlanmadığı takdirde hastalık zatürreye dönüşebilir ve şiddetlenmesi ile semptomların süratle kötüleşip ve teneffüs yetmezliği, şok, çoklu organ yetmezlikleri ve sonunda vefat üzere vahim bir tabloyla karşılaşılabilir. Yaşlılar, sigara içenler, bağışıklık sistemi zayıf olanlar, kronik akciğer hastalığı, böbrek ve diyabet hastaları enfeksiyon gelişimi açısından risk altında” sözlerini kullandı.

“DOĞRU TEDAVİ İÇİN KESİN TEŞHİS KOYMAK ÖNEMLİDİR”

Tanı koyma sürecinden bahseden Prof. Dr. Süerdem, “Doğru teşhis koymak için hastalıktan şüphelenildiğinde bakterilerin varlığını süratli bir biçimde belirlemek için idrarda legionella bakterisinin antijenlerine bakılması öncelikli süreçtir. Ayrıyeten tanıyı desteklemek için kan testleri, akciğer grafisi ve akciğerin bilgisayarlı tomografisi incelenir. Hastalığın ağırlaşması durumunda kesin teşhis için akciğer biyopsisi yapılabilir. Hakikat tedavi için kesin teşhis koymak önemlidir” diye konuştu.

“KLİMA SİSTEMLERİ TİTİZLİKLE TEMİZLENMELİ”

Klima hastalığından korunmanın yolları konusunda bilgi veren Prof. Dr. Süerdem, “Otel, hastane, huzurevleri, havuz ve kaplıcalar üzere kurumların su dağıtım sistemleri, havalandırma ve klima sistemlerinin tekniğine uygun bir biçimde titizlikle temizlenmesi ve dezenfekte edilmesi hayli önemlidir” sözlerini kullandı.

“TEDAVİ MÜDDETİNCE SİGARA İÇİLMEMELİ”

Klima hastalığı tanısı alan hastaların ekseriyetle hastaneye yatırıldığını tabir eden Prof. Dr. Süerdem, “Hastalığın tedavisi takviye tedavilere ek olarak makrolid ve kinolon kümesi antibiyotikler ile mümkündür. Hastanede damar yolu ile antibiyotik uygulanır ve meskende ağız yolu ile tedaviye devam edilir. Antibiyotik tedavisi üç hafta tamamlanana kadar sürdürülür. Hamilelerde ve emziren annelerde tedavi inançla uygulanır. Hastalığın tedavisi müddetince sigara içilmemeli ve sigara içilen kapalı ortamlarda bulunulmamalıdır. Ayrıyeten alkollü içeceklerin kullanımı da durdurulmalı ve bol ölçüde sıvı alınmalıdır. İnsanların kalabalık olacağı tüm kapalı alanlardan uzak durulmalı ve konutta istirahat edilmelidir. Lejyoner hastalığı için şu ana kadar rastgele bir aşı bulunamamıştır. Hastalık genelde teşhis ve teşhis sonrası antibiyotik ve istirahat ile tedavi edilmektedir” diye konuştu.