Kâlb-i çöküş

Kâlb-i çöküş

Masmavi göğün altında bile görünmeyecek kadar kirliyim,

Bir yok oluş hikayesi benim serüvenim;

Doğumumla ölümüm arasındaki yegâne çizgileri bir bir aşmış ama yerinde saymayı dahi beceremeyen zavallı asalağın hikayesiyim.

Kirli avuçlarımla; göğsümün derinliklerine sığdırdığım sevdânın hüznüne kurban gitmiş,

Sevmeyi; haddi hududu bilmeyen yüreklere kendi ellerimle hebâ etmiş biriyim.

Dilime koca düğümler doladım,

Yürek yangın yeri çünkü,

Cümleler;bıçak gibi keskin bir zehri besliyor dudaklarımda.

Gönül desen telâş içinde.

Öyle savurgân öyle deli ,

Koşuşturmaların sessiz adımlarıyla yürüyorum ölüme.

Hiç korkmuyorum diyemem zira korkuyla titriyor iliklerim,

Ölüm fazla gerçekmiş anlayabildim,

Bir nefes sonrasına saklamaya çalıştığım her şeyin bir nefesle nasıl da son bulacağını anladim.

Yine de uslanmadım,

İçimde hala yarım bıraktığım,

Vazgeçmek zorunda kaldığım sevdâlâr var.

Hala özlemle yaşıyorum bir çok şeyi.

Gidenin geri gelmediğine şahit olduğum günden beri.