Bakan Soylu: Yıllardır dış güçler ve Amerika diyerek bir anlamda bu insanların üstündeki yükü de aldık

AK Parti İstanbul milletvekili adayı Süleyman Soylu, Cumhurbaşkanlığı Bağlantı Başkanlığı ile Cumhurbaşkanlığı Hukuk Siyasetleri Heyeti işbirliğinde Demokrasi ve Özgürlükler Adası’ndaki Adnan Menderes Kongre Merkezi’nde düzenlenen “Cumhuriyet Tarihinde İki 14 Mayıs” başlıklı panelde konuştu.

Bu adaya birinci geldiğinde kırık dökük duvarlar ve yerlerde çöpler olduğunu tabir eden Soylu, “Sanki burada yaşananları anlatır üzere büyük bir terk edilmişlik vardı. Yıllar sonra adaya çıkış müsaadesi alıp birinci geldiğimizde gördüğümüz görünüm tam manasıyla bu idi.” diye konuştu.

Soylu, hapishanelerin olduğu yere gittiklerini, paslı demir parmaklıkları görüp millet iradesine yapılan hakaretleri hayal ettiklerini lisana getirerek, birinci geldiğinde tüyler ürpertici durumda olan adanın çok çağdaş bir anlayışla güzelleştiğini anlattı.

27 Mayıs 1960 darbesine ait yıllarca dinledikleri yüzlerce anekdot ve yapılan onlarca tahlilin, olayın Amerika’nın net bir tezgahı olduğunu doğruladığını belirten Soylu, şöyle devam etti:

“Ama sakın unutmayın bu tertibi fiiliyata geçiren de bizim insanımızdır. Cemal Gürsel, Madanoğlu falan Amerikalı değildi. Ailesine son sefer sarılmasına müsaade vermeyen sadist bir zevkle daima hakaret eden Yassıada kumandanı Tarık Güryay, bayağı bildiğin bizim vatandaşımızdı. O periyodun 14 Mayıs’ında nasıl ki dış güçlerin yanında iç güçler yer aldıysa ikinci 14 Mayıs’ta da (2023 seçimi) tekrar birebir karakter varlığını sürdürüyor. Farkında mısınız bilmiyorum lakin, biz yıllardır dış güçler ve Amerika diyerek bir manada bu insanların üstündeki yükü de aldık. Şayet millet iradesinin tekrar örselenmemesini, bu işlerin başımıza tekrar gelmemesini istiyorsak, o yerli malı darbecileri, o zihniyetin bugünkü taşıyıcılarıyla birlikte günahlarıyla daima olarak yüzleştirmek lazım.”

– “BÖYLE BİR KİNİ MİRAS BIRAKMAYI TEVESSÜL ETMEDİK”

Bakan Soylu, 2009’da, Demokrat Parti başkanlığı yaptığı devri hatırlatarak, “Dönemin Danıştay üyesi Tansel Çölaşan, 27 Mayıs darbesi için ‘Efendim Menderes ve Demokrat Parti şöyle yapmasaydı darbe de olmazdı.’ diyerek akıllara ziyan bir kılıf, demokrasinin utancı olacak bir mazeret ortaya sürdü.” değerlendirmesini yaptı.

Bugün de birilerinin ikinci 27 Mayıs’ı kendi nesillerine miras bıraktığını belirten Soylu, yıllar geçmesine karşın bu türlü bir kini miras bırakmayı tevessül etmediklerini söyledi. Soylu, “Bugün ikinci 14 Mayıs’a giderken karşımızdaki siyasi yapılar hala tıpkı ayrıştırmadan medet umuyor. Mutfak görüntülerinde hepimiz görüyoruz.” dedi.