Güney Kore ve Japonya, ikili görüşmelerle ilişkileri onarmaya çalıştıklarını bildirdi

Güney Kore ve Japonya dışişleri bakan yardımcıları, “zorla çalıştırılan işçiler” sorunuyla kahra giren münasebetlerini ikili görüşmelerle onarmaya çalıştıklarını söyledi.

Yonhap’ın haberine nazaran, Güney Kore Dışişleri Bakan Yardımcısı Cho Hyun-dong, ABD’nin başşehri Washington’da bir ortaya geldiği Amerikalı ve Japon mevkidaşları Wendy Sherman ve Takeo Mori ile ortak basın toplantısı düzenledi.

Japonya ve Güney Kore’nin ortalarındaki “hassas konularda” şimdi sonuca ulaşamadığını ve görüşmelere devam edeceğini belirten Cho, “Hala orta yol bulmaya çalışıyoruz.” dedi.

Cho, bu problemin her iki ülke için çok hassas olduğunu vurguladı.

Japonya’daki Fukuşima nükleer güç santrali hakkında da görüştüklerini aktaran Cho, santralin Güney Kore sularını kirletme ihtimaline ait kaygılarını ilettiğini belirtti.

Mori de Güney Kore ile sağlam ikili münasebetlerini ileri düzeye taşımak ve onarmak istediklerini söyledi.

Görüşmede, çeşitli bölgesel ve global sıkıntıların üstesinden gelinmesi için ABD ile ikili ve üçlü işbirliğinin güçlendirilmeye devam edilmesine karar verildiği aktarıldı.

İkilinin, Avustralya ve Yeni Zelanda üzere Asya-Pasifik İştirakinde yer alan misal fikirlere sahip ülkelerle de işbirliğini geliştirme konusunda anlaştığı belirtildi.

İki komşu ülkenin “hassas sorunları”

Japonya’nın Kore Yarımadası’nı kolonileştirdiği 1910-1945’te “zorla çalıştırılan işçiler” ile askeri ünitelerde “istismar edilen kadınlar”, iki komşu ülkenin “hassas sorunları” olarak biliniyor.

Güney Kore, 12 Ocak’ta Japonya’nın Kore Yarımadası’ndaki sömürge idaresi periyodunda zorla ve fiyatsız çalıştırdığı çalışanlara tazminat verilmesi için fon oluşturmayı planladıklarını bildirmişti.

Zorla çalıştırılan Koreli işçiler

Japonya’nın 1910-1945’te Kore Yarımadası’ndaki sömürge idaresi devrinde zorla ve fiyatsız çalıştırdığı personellerin ve yakınlarının Güney Kore’de açtığı davalarda çok sayıda Japon şirketi tazminat ödemeye mahkum edilmişti.

Karar, görülmekte olan emsal davalara emsal teşkil etmiş, öteki Japon şirketleri de arka arda tazminata mahkum edilmişti.

Japonya, Güney Kore ile 1965’te diplomatik münasebetlerin olağanlaşması için yürütülen görüşmelerin akabinde imzalanan mutabakatla Güney Kore’ye aktarılan hibe, bağış ve kredilerin “savaş tazminatı” niteliğinde olduğunu, bu mutabakatla tazminat konusunun kapandığını ileri sürüyor.

Güney Kore ise insanları sömürge idaresinde zorla çalıştırmanın insanlık hatası olduğunu, haksızlığa uğrayanların yargı önünde haklarını aramasının iki ülke ortasında imzalanan mutabakatlarla sınırlanamayacağını savunuyor.