Beypazarının eşsiz lezzetleri iftar sofralarının vazgeçilmezi oluyor

BEYPAZARI’NIN YÖRESEL LEZZETLERİ OLAN BEYPAZARI GÜVEÇ’İ, BEYPAZARI YAPRAK SARMASI VE BAKLAVASI RAMAZAN AYINDA İFTAR SOFRALARININ VAZGEÇİLMEZİ OLDU.

Beypazarının eşsiz lezzetleri iftar sofralarının vazgeçilmezi oluyor

Beypazarı’nın yöresel lezzetleri olan Beypazarı Güveç’i, Beypazarı yaprak sarması ve baklavası Ramazan ayında iftar sofralarının vazgeçilmezi oldu.


Tarihle ve doğayla iç içe vakit geçirmek isteyenlerin tercih ettiği Ankara’nın Beypazarı ilçesinde Ramazan ayında iftar sofraları, yöresel lezzetlerle donatılıyor. Ramazan ayında iftar için çok sayıda ziyaretçi ağırlayan Beypazarı’nda geleneksel lezzetler için yoğun mesai harcanıyor. Beypazarı’nın meşhur yemeklerinde olan tarhana çorbası, etli yaprak sarmaları, Beypazarı Güveci ve Beypazarı’na özgü 80 katlı baklavası iftar sofralarında yerini alıyor. Beypazarı’nın yıllardır süren geleneksel bir yemeği olan Beypazarı Güvecini yaparken dikkat edilmesi gerekenleri anlatan Güveç ustası Hakkı Çanak ise güvecin en az 6 saat taş fırında pişmesi gerektiğinin altını çizdi.


Çanak, her ustanı kendine göre bir pişirme tekniğinin olduğunu vurgulayarak, “Ben güvecimi tamamen çömlek içerisinde pişiriyorum. Güveci de tereyağlı yapıyorum. 20 veya 25 kişilik bir güveç için, öncelikle tereyağını çömleğin içine katıyorum. Ardından kuşbaşı doğranmış 3 kilo dana etini ekliyoruz. Bunu kuzu etinden de yapabilirsiniz, kaburga etinden de yapabilirsiniz. Fakat günümüzde daha yağsız olduğu için dana etini daha çok tercih ediyorlar. Biz de genelde dana etini tercih ediyoruz. Dediğim gibi 3 kilo et kullanıyoruz, 4 kilo da kullanılabilir fakat içinde pirinç de olduğu için 3 kilo kullanmak daha mantıklı. İçerisinde tereyağı, dana eti, domates, biber var. Baharatlarını da attıktan sonra suyunu ekliyoruz ve taş fırında pişiriyoruz. Burada en az 5-6 saat pişmesi lazım. Etimiz piştikten sonra çömlekleri dışarı çıkarıyoruz ve pirinci ekleriz. Ardından yarım saat daha pişmesi için tekrardan fırına atarız. Müşteriler de gelip bunu afiyetle yer” diye konuştu.


“Ben kendimi bildim bileli bu yemek var ve benden sonra da olmaya devam edecek”


Güveç kültürünün Beypazarı için çok eski bir kültür olduğunu sözlerine ekleyen Çanak, ”Ben 55 yaşındayım, benden önce de güveç varmış ve bugünde yapılmaya devam ediyor. Beypazarlılar için güveç çok farklı bir şey. Eskiden kuzu etinden, kaburgadan yapıp oturup er öğün yerlermiş. Bu kültür bitmez. Ben kendimi bildim bileli bu yemek var ve benden sonra da olmaya devam edecek. Çok ayrı bir kültürü var. Cenazede Beypazarı güveci dağıtılır, mevlitte Beypazarı güveci verilir, pikniklerde Beypazarı güveci yapılır. Bunun sebzelisi de var, bamyalısı da var. Bunları saymakla bitmiyor” ifadelerini kullandı.


“Herkesi Beypazarı’n güveç yemeğe bekliyorum”


İnsanları iftarda Beypazarı’na Güveç’i yemeleri için çağrıda bulunan Çanak, “Herkesi beklerim. Beni bulup güveç yemeye geldim desinler ben gerekeni yaparım” açıklamasında bulundu.


Yıllarca Beypazarı yaprak sarması yapan ve Beypazarı yaprak sarmasının lezzetinin tarifsiz olduğunu belirten ev hanımı Hatice Güneş ise “Beypazarı yaprak sarmasının özelliği öncelikle bol kıymalı olmasıdır. Bunun zeytinyağlısı da var. Biz yarısına kadar kıyma kullanıyoruz. Yaprağı ise ince damarlı taze ve ekşi olmak zorunda. Herkesi buraya Beypazarı yaprak sarmasını yemeğe bekleriz. Çok lezzetlidir. Buradaki kadınlar özellikle hamarat oldukları için herkesi buraya bekliyoruz. Özellikle Ramazan ayında herkesi bekliyoruz” şeklinde konuştu.