Koleksiyoner Raif Kara, geçmişin seslerini geleceği taşıyor

Koleksiyoner Raif Kara, 1800'lü Yıllarda üretilen Laterna Plağına Gözü Gibi Bakıyor. Biriktirdiği 20 Bin Parçalık Koleksiyonuyla Ve 40 Yılı Aşkın Süredir Her Daim Canlı Kalan Koleksiyon Tutkusuyla Geçmişi Günümüze Taşıyor.

Koleksiyoner Raif Kara, geçmişin seslerini geleceği taşıyor

Koleksiyoner Raif Kara, 1800’lü yıllarda üretilen laterna plağına gözü gibi bakıyor. Biriktirdiği 20 bin parçalık koleksiyonuyla ve 40 yılı aşkın süredir her daim canlı kalan koleksiyon tutkusuyla geçmişi günümüze taşıyor.

Bir zamanlar evlerde sürekli çalan plak ve gramofonlar, günümüzde artık antika eşya haline geldi. Ankara’da yaşayan koleksiyoner Raif Kara ise 40 yıl önce toplamaya başladığı antika plak ve gramofon parçalarıyla 20 bin parçalık bir koleksiyona sahip oldu. Koleksiyondaki 1800’lü yıllarda üretilen laterna plakları, 1900’lü yıllarda üretilen gramofonlar takip ediyor. 1924 yılında İsveç’te üretilen dünyanın en küçük gramofonu ise koleksiyonun en nadide parçaları arasında. Koleksiyonda 1912 yılında Osmanlı İmparatorluğu için İngiltere’de üretilmiş özel bir gramofonda var. Ayrıca Cumhuriyet’in kuruluşuna tanıklık eden çanta, salon, cep ve çocuk türlerinde gramofonlarda yer alıyor. Koleksiyonun en değerli parçalarından biri ise İstiklal Marşı’nın Ali Rıfat Çağatay’a ait ilk bestesinin kaydedildiği plak gösteriliyor.

Koleksiyoner Raif Kara, İHA muhabirine yaptığı açıklamada, çocuk yaşlardan itibaren eski eşya toplamaya merakı olduğu için koleksiyon oluşturduğunu söyledi. İlk gramofonu dinlediği zaman, çıkan sesin ruhuna hitap ettiğini kaydeden Kara, “Eski eşya olduğu için aldığım gramofonu ilk dinlediğimde sesin altıncı duyu organıma yani ruha da hitap ettiğini anladım. O günden sonra bir bir gramofon alarak şu an da 165 gramofonum, 30 civarında pikabım, 25 civarında lambalı radyom, 10 civarında kaset çalarım, 15 tane makara teyp ve 6 tane de sinema makinam var” açıklamalarında bulundu.

“Her plağı ve gramofonu bulabilmek için ciddi çaba sarf etmek gerekiyor”

Kara, koleksiyonundaki gramofon ve plakları elde edebilme hikayesinin farklı olduğunu söyledi. İstediği gramofonları bulabilmekte güçlük çektiğine dikkati çeken Kara, “Sonuçta 1965’te üretimi bitmiş cihazlar. Taş plaklarda öyle. İsteseniz de istediğiniz cihazı bulamıyorsunuz. Büyük kızım şu an 32 yaşında. O 3 yaşındayken dinlediğimiz Gönül Yazar’ın Aman Aman Gül Pembe şarkısının plağını 10 yıldır arıyorum ama bulamadım. Her plağı ve gramofonu bulabilmek için ciddi çaba sarf etmek gerekiyor. Ya da siz istemeden önünüze geldiyse eğer fiyatına bakmadan almanız gerekiyor çünkü bir süre sonra bulamıyorsunuz” ifadelerini kullandı.