Depremzede genç kız kendisini hayata bağlayan madenci kahramanlarıyla görüştü

Kahramanmaraş merkezli sarsıntıların etkilediği Adıyaman’da, 3 gün kaldığı enkaz altından Zonguldaklı madenciler tarafından kurtarılan 19 yaşındaki Songül Göksu, kendisini yaşama bağlayan kahramanlarıyla birinci sefer hastane odasından imajlı görüşme aracılığıyla buluştu.

Üniversite imtihanına hazırlanan Göksu, Kahramanmaraş merkezli sarsıntılara Adıyaman’da yakalandı. Sarsıntı sırasında kaldığı 7 katlı yurt çöken Göksu, üç gün boyunca arkadaşlarıyla enkaz altında kurtarılmayı bekledi.

19 yaşındaki genç kız ve arkadaşlarının imdadına Türkiye Taşkömürü Kurumu (TTK) bünyesinde vazife yapan Zonguldaklı madenciler yetişti. Göksu, madencilerin saatler süren titiz çalışmasıyla enkazdan kurtarıldı ve uçak ambulansla Ankara’ya getirilerek Etlik Kent Hastanesi’nde tedavi altına alındı.

Hayati risk taşıdığı için iki ayağı ampute edilen fakat yakında protez dayanağıyla yine yürümeye başlayacağı belirtilen Göksu’yu “kahramanları” unutmadı.

Madenciler, Ankara’ya sevk edildiğini öğrendikleri genç kıza Anadolu Ajansı (AA) grubu aracılığıyla ulaşarak manzaralı görüştü.

“Sizin sayenizde şu an buradayım”

Duygu yüklü diyalogların yaşandığı görüşme sırasında enkaz başında vazife yapan madenciler, Göksu’ya sıhhat durumunu sordu. Songül Göksu da madencilere “Tedavim hoş gidiyor. Sizin sayenizde şu an buradayım.” karşılığını verdi.

Göksu’nun güzel olduğunu gördükleri için keyifli olduklarını belirten madenciler, “Songül kızımız uygunsun maşallah. Zonguldak’a geçersek oradan da senin ziyaretine geleceğiz, kelam. Bize çiğ köfte kelamın vardı, onu yiyeceğiz. Seni görmeyi çok istiyoruz Songül.” dediler. Göksu da “Beni görmeye gelirken dondurmamı da unutmayın.” tabirini kullandı.

“Bir kızımız daha hayata bağlandı, ne memnun bize”

Çocuklarının, Songül Göksu ve arkadaşları için dua ettiğini aktaran madenci Sinan Durdu, hislerini şu sözlerle lisana getirdi:

“Songül’ü enkazdan çıktıktan sonra şu an birinci sefer gördük, grup olarak çok memnunuz. Bir kızımız daha hayata bağlanmış ne keyifli bize. O enkazdan üç genç kızımızı, yavrumuzu çıkardık. Üçü de bizim evladımız oldu. Biri konutunda, onu ziyarete gittik takım arkadaşlarımızla, Senem kızımız İzmir’de, Songül’ümüz de Ankara’da tedavi görüyor.”

“Enkaz altında arkadaşımla birbirimize sarılıp bekledik”

Ailesinin Adıyaman’ın Küçükburç köyünde yaşadığını, kendisinin ise üniversiteye hazırlandığını anlatan Songül Göksu, “Madenci ağabeylerimin her birini çok seviyorum. Enkazdan üç gün sonra çıkarıldım ve bu onların sayesinde oldu.” dedi.

Göksu, enkaz altındayken evvel dışarda bekleyen babasının sesini duyduğunu ve bunun üzerine arkadaşlarıyla bağırmaya başladıklarını belirterek, şöyle devam etti:

“Enkaz altındayken yanımda Senem isimli arkadaşım da vardı. Çok korkmuştuk, birbirimize sarılarak bekledik, dua ettik. Hangimiz uyuyakalırsa oburu tokat atıp uyandırıyordu. Kaç gün enkaz altında geçti bilmiyorum lakin güya orada biri bize su içirmiş üzere de oldu. Senem’le birbirimizi sakinleştirmeye çalıştık, lakin ikinci sarsıntıdan sonra dışardaki sesleri duyamamaya başladık.

Madenci ağabeylerimin beni kurtardığındaki memnunluğunu gördüm o an. Beni çıkarmaya çalışırken ‘Sen bizim yavrumuzsun.’ dediler daima. Hepsinden Allah razı olsun, onlar olmasaydı tahminen de şu an hayatta olmayacaktım.”

Göksu, Ankara’da tedavisinin uygun gittiğini belirterek, yine yürüyebilmeyi hayal ettiğini söyledi.

“Onlar ‘Çılgın Türkler’, hepsinden Allah razı olsun”

Göksu’nun babası Yaşar Göksu, yaşadıkları köy meskenlerinin sarsıntıda hasar almadığını, kızına ulaşamayınca süratle kent merkezine gittiğini söyledi.

Üç gün enkazın başında kızının kurtarılmasını beklediğini vurgulayan Göksu, “Çok şükür kızım enkazdan kurtuldu. Madencilerimizin her biri canını hiçe sayarak evlatlarımızı, yakınlarımızı orada kurtarmaya çalıştı. Evlatlarımızı sağ salim verdiler bize. Hepsi ‘çılgın, gözü kara Türkler’, artçı zelzeleler olduğu halde asla durmadılar, çocuklarımızı enkazdan çıkardılar. Hepsinden Allah razı olsun.” biçiminde konuştu.

Etlik Kent Hastanesi hekimlerine ve sıhhat çalışanlarına da teşekkürlerini ileten Göksu, “İnşallah kızım yürüyecek. Birlikte tekrar köyümüze döneceğiz, okuluna kaldığı yerden devam edecek. Hayal ettiği üzere üniversiteye girecek.” tabirini kullandı.