Sen de Düşünmeden Paylaşanlardan mısın ?

Sen de Düşünmeden Paylaşanlardan mısın ?

Siz de düşünmeden paylaşanlardan mısınız ?

Bir olayın; özellikle de şiddet veya eziyet içerikli olayların, fotoğraf ve videolarının herkesçe paylaşılması doğru mu sizce ?
İstisnalar olsa da gündeme taşınan olayların sona ereceğini, azalacağını, hukuki ve siyasi anlamda karşılık bulacağını veya hızlı bir çözüme kavuşacağını sanıyorsanız yanılıyorsunuz. Boş yere "bu benim vazifemdir, en azından herkese duyurmalıyım" deyip de birçok asılsız habere balıklama atlamayın. Öncelikle sakin bir kafayla düşünün. Mevcut olayda etkili olan iç faktörleri araştırın. Madalyonun öteki yüzünün de olduğunu unutmayın. Zaten gizli faktörler veya hakiki amaç idrak edilirse daha doğru bir tavır takınılabilir.

 Toplumun bir olaya karşı tepkisi ne kadar büyük olursa ve bu tepki  gündeme ne denli yansır ise; Kaostan, fitneden, anarşizmden beslenen şahısların veya gurupların, aynı tepkinin tezahürüne sebebiyet vermesini sağlar ki birçok olayın gündeme taşınması nedeniyle, vahşet dediğimiz bu olaylardaki artışlara defalarca şahit olduk.  Ayakları kesilen köpeği gündemde ilk sıraya taşıyan sizlerdiniz değil mi ? Peki aynı zihniyette olan insanları gaza getirdiğinizi, aynı vahşetten zulümden zevk alan insanları tahrik ettiğinizi veya fenomenlik budalası şahısların veya zalimlerin, aynı olayları tekrarlayıp kendini mazlumun yanındaymış gibi gösterip takipçilerine takipçi eklemelerini; ayağı kesilen kedi ve köpeklerin artmasından, her yerde yeni yeni vahşiliklerin paylaşılmasından da anlamadınız mı Sayın Pek Duyarlı Müslümanlar  veya  İnsanlar ..!
 Onlar, ses getiren bir olayın daha fazla yankı bulması için dur durak bilmeksizin çalışmalarını sürdürmektedirler. Ortaya çıkan kaostan beslenen ve bu kaosu kendi ideolojisine malzeme yapan o kadar tür de insan var ki ! Hepsinin ekmeğine yağ sürmek akıllı ve bilinçli bir davranış göstergesi değildir.  Dinimiz düşünmeye, akletmeye, tefekkür etmeye o kadar önem vermiş ki yaptığımız veya yapacağımız tüm işlerimiz için öncelikle düşünmemiz ve bilinçli bir şekilde pratiğe uyarlamamız  gerektiğini vurgular. İbadetler bile bilinç ekseni üzerinden ifa edilmelidir. Oysa günümüzde düşünce izolasyonu, insanlar arasında revaçta . Düşünmeye gösterilen bu haksız acziyet malesef farklı  reyonlardan faturayı kabartıyor.  İnsanlar hunharca paylaşım yapıyorlar. Doğru mu? Yanlış mı? İftira mı? Diye düşünmeden birilerinin oyunlarına alet oluyorlar. Yalansa ; kötülüğün reklamını yapmış olacaklar ki .(((  Zaten ortalık pazarlamacı kaynıyor. Oturdukları yerden link atıp para kazanmak. Milletin paraları ile sefalar sürmek güzel. ))) Kısaca düşünmek zor değil ama masraflı iştir onlara göre. Yalan daha cazip geliyor neticede masrafı yok. 

Tabi ki hakkı, iyiliği, doğruluğu savunmalıyız. Prof. Dr. Necmettin Erbakan ‘ın da dediği gibi  “Hakkın hakimiyeti için çalışmamakla batılın hakimiyeti için çalışmak arasında fark yoktur.. “  bu sebeple hakkı savunanların sesi daha gür çıkmalı ve bunda herkes hemfikir. Fakat yaptığımız iyiliğin sonucunu da düşünmek zorundayız aksi takdirde istenmeyen durumlar tezahür edebilir ki ediyor da zaten.
İyi bir niyetle mazlumu paylaşıp zalime haddini bildirmek isterken başka başka mazlum insanlara yeni zulümlerin faturasını kesiyoruz ama farkında değiliz ...
Mümin ferasetlidir sözünü laf olsun diye söylemiyoruz. Her olayı ve olayın altında yatan hakiki sebepleri fark etmeliyiz artık  ...

Şura IŞIKAY...