Türkiye’de Mülteciler

Türkiye’de Mülteciler
Sıklıkla gündemde olan ve bir türlü gündem düşmeyen bir konu mülteciler ve geçici sığınma konumunda olan kişiler. Bu kişiler kendi ülkelerinde güvenli bölge olana kadar belirlenen ülkelere sığınmacı olarak yerleştiriliyor. Savaş veya göç etme sebepleri neyse o sebepler ortadan kalktığında tekrar ülkesine geri gönderiliyor.
Türkiye’de geçici sığınmacılar çok fazla özellikle Güneydoğu Anadolu bölgesinin sınıra yakın olan kesimlerinde bu oran daha fazla sığınmacıların sayısı Türk halkının nüfusuna yakın ya da daha fazla. Bu durum da o bölge güvenlik zafiyeti oluşacaktır, Türk hukuk sistemini inkar edecek ve uymayacaklar.Peki bu güvenlik zafiyeti nasıl olur? Bölgede suç oranları artar, Türk halkının can güvenliği tehlikeye girer, o bölgedeki Türk halkı dışlanmaya ve çeşitli sorunlar yaşamaya başlar kısacası kendi ülkesinde ve topraklarında mülteci ve sığınmacı olarak gelen kişiler sebebiyle problem yaşar.
Şuan mülteciler sağlıktan eğitime bir çok konuda devlet desteği alıyor. Suriye’de güvenli bölge oluştuğu ve iş imkanları için çalışmalar yapıldığını bir çok kaynak söylüyor, hatta mültecileri koruyanlar oluşturulan güvenli bölgede konut yapıp gönüllü geri dönüşü sağlayacaklarını söylüyor yani sığınmacı veya mülteci tanımına göre gitmemeli için bir engel yok.
Haberlerde de görebileceğiniz hatta biraz araştırma yaparak Türkiye’deki suç oranlarının büyük kısmını mülteciler oluşturuyor. Bu da toplumun yapısını değiştiriyor, ve suç oranlarını teşvik ediyor. Zaten kadınlarımız ve kızlarımız kendi ülkesinde bulunan vatandaşlar yüzünden taciz ve tecavüz riskiyle karşı karşıya mültecilerle birlikte bu oran giderek artıyor. Aynı zamanda toplumumuzun belirli olan bir kültür ve ahlak anlayışı var ve gelen mülteciler kendi kültür ve ahlak alışkanlıkları ile gelerek Türk toplumunun kültür ve ahlak yapısını da değiştiriyorlar. Bir çok büyükşehir de sığınmacıların dilinde yazılar mevcut bu durum içler acısı denebilir çünkü bir ülkeyi yıkmak istiyorsanız dilini değiştirerek yaparsınız. Örnek olarak Selçuklu ve Osmanlı Devletleri örnek verilebilir. Onlarda Farsça ve Arapça etkisinde kalıp dillerini asimile olmuş ve halk ile saray arasında anlaşmazlıklar baş göstermiş. Ayrıca Türkiye Cumhuriyeti’nin resmi dili Türkçedir ve Türkçe dışındaki yazıların kullanılması bir anayasa suçudur.
Mülteciler güvenli bölge olduğu halde gönderilmesi ile yardım fiyatları artıyor bu da zaten ekonomik sıkıntı çeken bizlerin omuzlarına yük olmaya devam ediyor. Ayrıca bir çok mülteci iş yeri açıyor veya Türk halkı tarafından açılan işletmelerde kaçak işçi olarak daha az ücrete çalıştıkları için bu da Türk halkının işsizlik oranı artıyor.
Ayrıca bir çok siyasetçiye göre ilerleyen dönemde mülteciler gönderilmese iç savaş için bir zemin olacağını düşünüyorlar.
Hangi yönden bakarsak bakalım bu durumda mültecilerin geri gönderilmemesi Türk halkı için olumsuzluk içeriyor. Belki burada değişmeyi unuttuğum bir çok konu vardır. Ama bu mültecilerin geri gönderilmesi gerektiği gerçeğini değiştirmiyor.