İngiltere Başbakanı Johnson: Kırım’ın yasa dışı ilhakı, Rusya-Ukrayna savaşının doğrudan habercisiydi

İngiltere Başbakanı Boris Johnson, Rusya‘nın 2014’te Kırım‘ı yasa dışı ilhakının, “Rusya- Ukrayna savaşının direkt habercisi” olduğunu belirtti.

Ukrayna‘nın mesken sahipliğinde düzenlenen Kırım Platformu Tepesi’nde videokonferans aracılığıyla katılarak bir konuşma yapan Johnson, Rusya Devlet Lideri Vladimir Putin’in Ukrayna’ya saldırısının birinci hareketinin 2014’te Kırım’ı ilhakıyla başladığını aktardı.

Putin’in 24 Şubat’ta Ukrayna’ya yönelik başlattığı savaşın akabinde tüm ülkelerin birlik içinde Rusya’ya reaksiyon gösterdiğini belirten Johnson, “Ancak, bu trajedinin birinci aksiyonu, 8 yıl evvel Rus kuvvetlerinin Kırım’da yayılmaya başladığı gün başladı. 2014’te Kırım’ın yasa dışı ilhakı, bugünkü savaşın direkt habercisiydi.” değerlendirmesinde bulundu.

Johnson, Putin’in bir anda bir Avrupa ülkesinin topraklarını zorla ilhak ettiğini ve 1945’ten bu yana birinci kere bir Avrupa hududunu zorla yine çizdiğini kaydetti.

Başbakan Johnson, kelamlarını şöyle sürdürdü:

“Rusya, Kırım’ın kendisini tekraren Ukrayna’nın bir modülü olarak tanıdığı gerçeğini görmezden geldi ve çok sayıda milletlerarası muahedeyi bozdu ve Kırım’ın ilhakından bu yana, Kırım halkı, Rus yetkililer tarafından Tatarlara zulmedilmesi, keyfi tutuklamalar ve geçen yıl gözaltıların 10 kat artması dahil acımasız ve sistematik insan hakları ihlallerine dayandı.”

“Rusya’nın Kırım’ı yahut Ukrayna’nın rastgele bir bölgesini ilhakını asla tanımayacağız”

Putin’in Kırım’ı ele geçirdikten sonra, bu yarımadaya daha fazla Rus kuvveti yerleştirdiğine işaret eden Johnson, Putin’in bölgeyi Ukrayna’nın geri kalanını tehdit etmek için “silahlı kampa” dönüştürdüğü yorumunda bulundu.

Boris Johnson, Rusya’nın Kırım’ı yahut Ukrayna’nın öteki rastgele bir bölgesinin ilhakını asla tanımayacaklarının altını çizerek, “Rusya bu vahim savaşı bitirip kuvvetlerini Ukrayna’nın tamamından geri çekene kadar Ukraynalı dostlarımıza muhtaçlık duydukları tüm askeri, insani, ekonomik ve diplomatik takviyesi vermeye devam etmeliyiz.” dedi.