Çobankalede yaz sezonu arkeolojik çalışmaları başlıyor

YALOVA’NIN ALTINOVA İLÇESİNDE BULUNAN ÇOBANKALE’DE YAZ SEZONU ARKEOLOJİK KAZILARI BAŞLIYOR. EKİPLER BU YIL KUZEY SURLARINA ÇALIŞMA YÜRÜTECEK.

Yalova’nın Altınova ilçesinde bulunan Çobankale’de yaz sezonu arkeolojik kazıları başlıyor. Ekipler bu yıl kuzey surlarına çalışma yürütecek.


Ayazma Köyü’nde bulanan kazı evinde Yalova Müze Müdürlüğü ile Kazı Başkanlığı arasından devir işlemleri başlatıldı. Kazı evini ziyaret eden Altınova Belediye Başkanı Metin Oral, çalışmalardan dolayı Kültür ve Turizm Bakanlığı Yalova Müze Müdürlüğü ve Çobankale Kazı Başkanı Doç. Dr. Selçuk Seçkin ile ekibine teşekkür etti. Yeni sezonun hayırlı olmasını dileyen Oral, “İnşallah buradan hem ilçemiz hem ülkemiz hem geçmişimiz, Osmanlı tarihi için güzel bilgiler elde edeceğimize inanıyorum” dedi.


Vatandaşların da gezebileceği ören alanı ve restorasyon çalışmalarının planlandığını ifade eden Oral, “Geçmiş tarihimizi aydınlatma, bilgilendirme, gelecek nesillere aktarma açısından çalışmaları önemli görüyorum. Bir yönü de turizm. İlçemiz tanınırlığı açısından ayrı bir önemi var. 2’sini bir arada götürmeye çalışıyoruz” ifadesini kullandı.



“Araştırma çalışmaları ciddi bir arkeoloji ordusuyla devam edecek”


Oral, ilçede su alt arkeolojik çalışmalarının devam ettiğini hatırlattı. Bunun yanı sıra bu yıl Helenopolis Antik Kentinde kazı çalışmalarını başlayacağını söyleyen Oral, “Çobankale ile 3 yerde kazı ve inceleme araştırma çalışmaları ciddi bir arkeoloji ordusuyla devam edecek. Bakanlığımıza da ayrıca teşekkür ediyorum. Alanımız Cumhurbaşkanlığımızın himayesi altında alındı. Cumhurbaşkanımıza da teşekkür ederiz” dedi.



“Haçlı Seferleri’ne karşı koyan bir kale”


Çobankale Kazı Başkanı Doç. Dr. Selçuk Seçkin ise bölgede 2017 yılında kazılara başladıklarını anlattı. Çobankale’nin önemine değinen Seçkin, “Burası Anadolu’da Haçlı Seferleri’ne karşı koyan bir kale olarak ortaya çıkıyor. Bir dönem İstanbul’a en yakın Selçuklu kalesi olarak kullanılmış. Bu da çok önemli bir veri. Üçüncü olarak da Osmanlı Devleti’nin kuruluş aşamasındaki Bafeus Muharebesi’nde en önemli atlama taşlarından birisi de Çobankale ve çevresinde olan olaylar” diye konuştu.


Yaklaşık 20 dönüm iç alanı mevcut kelenin çevresiyle 30 dönümlük bir bölgede olduğunu söylen Seçkin, 2021 yılı itibariyle 12 aylık kazılar statüsünde alınan Çobankale’de bu yıl yürütülecek çalışmayla ilgili şunları kaydetti:


“Geçen yıl başladığımız kuzey surlarının açımına devam edip tüm surları açmayı planlamaktayız. Daha sonra eldeki kaynak ve çalışma durumuna göre daha önce bulduğumuz şapel çevresindeki kazı sürecini devam ettirmeyi düşünüyoruz. Kazı alanında da bulduğumuz objelerin restorasyonu, konservasyonu ve müzelik hale getirilmesiyle ilgili projelerimiz var. Ayrıca geçen yıl yaptırdığımız laboratuvar sonuçlarını bilim dünyasına sunduk. Bu yıl aynı şekilde yayın faaliyetlerimize devam ediyoruz. Altınova çevresindeki birçok kültür varlığını yaptığımız yüzey araştırmasında da tespit ettik. Çobankale ile bunun da verilerini yayınlar, kitaplar halinde sunmaya devam edeceğiz.”



"Yalova’nın arkeolojik geçmişi bilinmiyordu"


Kaynaklarda kalenin 1087 yılında yapıldığına dair bilgiler olduğunu dile getiren Seçkin, bölgede 9. ile 14. yüzyılalar arasında buluntuların çıktığını belirtti. Alanda Selçuklulara ait yaşam izleri, arkeolojik objelerin yer aldığını anlatan Seçkin, şöyle konuştu:


“Yaptığımız kazıda pek çok seramik malzeme çıktı. Bunun dışında metal malzemeler, 2 iskeletimiz var. Üstündeki süs eşyaları ve benzeri çok küçük taşınabilir objeler kazı yerine ulaştı. Burada çıkan objeler gerek seramik gerek metal, küçük objeler Yalova çevresindeki en önemli arkeolojik veri şu anda. Çünkü Yalova’da en son 1933 yılında kazı yapılmış. O tarihten sonra çıkan objeler kurtarma kazıları veya kaçak kazılardan ele geçen objeler şeklinde. Yalova’nın arkeolojik geçmişi bilinmiyordu. Kazıyla Yalova bölgesinin arkeolojik geçmişi katmanlaşma, kültürel tabakalaşma bunların hepsini bu kazıyla ortaya çıkarmaya başladık. Bu bölgede açıklık vardı. Kocaeli’nde, İznik’te kazılar yapılıyordu ama Yalova bölgesindeki arkeolojik geçmişi hiç kimse biliyordu. Bu kazıyla onlar ortaya çıkmaya başladı.”