Kalp "O Kalp" Değil !

Kalp "O Kalp" Değil !

İnsanoğlu hep sormuştur kendine yahut çevresine. Kalp mi Akıl mı ? Diye.
Üstat telakki ettiğim Gazzâli gibi, bir yol ayrımına düştüğümde en doğru bilgiye sezgi ile yani kalbe gelen ilâhi etkileşimler, üzüntüler, sıkıntılar... ya da sevinçler, huzurlar, ferahlamalar ile ulaşılır derdim hep. Sezgilerimiz veya kalplerimiz, bizi çoğu kez hakikate götüren vasıtalardır. Fakat şu an ki çağın şartlarında aynı kanıyla hareket etmek pek mümkün değil hatta neredeyse imkansız bile diyebiliriz. 
Kalp dediğimiz vasıta, o güzel işlevini şimdilerde muhafaza edememektedir. 
Çünkü Kalp, "O Kalp" değil ...

Günümüzün çağdaş / modern kalpleri; O eski, saf / temiz kalpler değil. 
Âhir zamanda kalpler, nefs-i emmâreden başka birşey değil !
O günahsız kalpler; insana sıratü'l müstakîmi(doğru yolu), hablullahı(Allah'ın ipini),  sibğatullahı(Allah’ın boyasını),  idrak ettirmeye / göstermeye mâhir iken günümüzün; manevi tozunu toprağını üstüne çeken kirli kalpleri ise karanlıklar içinde bir mum ışığının meseli kadar bile ehemmiyete sahip değil !
Bizi ; A'lay-ı illîne yükselten, olayların sır perdesini aralayıp gerçeği su yüzüne çıkaran, dini vecibeleri ifâ etmede kendi menfaatlerini def eden, görünmeyen çehreyi bize gösteren, mutlak anlamda yüreğimizi mutmain eyleyen, O eski, temiz Kalp'lerdir ...

Oysa bizi esfeli's-sâfiline indiren, zâhiri mahlûkata /hâdiselere dahi göze perde indiren,
Menfaat uğruna dinin usûllerini terkettiren (bunada masumane bir kılıf uyduran), görünen hakikatleri bile suâle tabi tutup hatâen ele alan, aklen ve rûhen vehme kapılıp bu vehm neticesi bizi yiyip bitiren de işte O kirli Kalp'lerdir ...

Kalp, "O Kalp" değil. O, senin bizâtihi nefsindir. Nefs-i Emmâren'dir ...
Bu nedenle kalp değil akıl ile hareket edin derim. Aklı ise ego rızasında değil Allah 'ın cc rızasında çalıştırın !
Tek gâyemiz: Rızâ-i İlâhi çünkü .